6 Ağustos 2011 Cumartesi

Sonunda ''Demokrasi'' Kazandı!



Genelkurmay Başkanı artık ''Kimyasal Necdet''
Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının istifasının ardından Türk medyasının yoğun ilgisini çeken Yüksek Askeri Şura toplantısı nihayet sona erdi.

Türk ordusunun yüksek komuta kademesi belirlendi.

Genelkurmay Başkanlığı’na, Kürt gerillalarına karşı kimyasal silah kullandığı iddiaları ayyuka çıkan, Kimyasal Necdet lakaplı Orgeneral Necdet Özel getirildi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı ise Elazığ, Dersim, Malatya ve Bingöl illeri sıkıyönetim komutan yardımcılığı yapan, sıkıyönetim günlerinin yaygın gözaltılarından ve ölümle sonuçlanan işkenceli sorgularından sorumlu olan Hayri Kıvrıkoğlu’na verildi.

Darbe girişimlerine öncülük eden ve Türkiye’nin etnik,dini, mezhepsel dinamiklerine karşı özel savaş yürüten Deniz Kuvvetleri de Emin Murat Bilge’ye emanet edildi.


Menzir Şeyhi’nin üzerinden savaş uçakları uçurduğu ve tarikatları havadan takibe aldığı için tutuklanan Orgeneral Balanlı’nın yerine ise rütbesi yükseltilen Mehmet Ertan getirildi.

Ertan’ın Diyarbakır 2.Taktik Filo Komutanlığı da yaptığı ve başarılı (!) bir savaş pilotu’ olduğu söyleniyor. Paşa’nın ülkemizin bombalanmasında emeği (!) geçtiği anlaşılıyor!

Jandarma Genel Komutanlığı’na getirilen Bekir Kalyoncu ise yabancımız sayılmıyor. Zira o, kirli savaşta öne çıkanların başında geliyor!

Merkez üssü Diyarbakır olan 7‘inci Kolordu‘nun bir dönem komutanlığını yapan Kalyoncu, faili meçhul cinayetlerin, yaygın işkencelerin, işkenceli ölümlerin, köy yakmaların, adam kaçırmaların ve haraç almaların sorumluluğunu taşıyor.

Yeşil’in ve Özel Harekatçı İbrahim Şahin’in hamisi Kalyoncu’nun Jandarmanı’nın başına getirilmesi anlayana elbette çok şey anlatıyor.

Bu tablonun açıkça gösterdiği gibi Türk ordusunda yükselmenin; yüksek komuta kademesine yerleşmenin yolu Kürdistan’dan; Kürt halkına karşı savaşmaktan geçiyor.

Bunların yanı sıra ‘İnternet Andıcı’ davasından hakkında yakalama emri çıkarılan Ege Ordu Komutan Nusret Taşdeler Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı olarak atandı.

Polis Taşdeler Paşa’yı arıyor ancak, bulamıyordu.

YAŞ toplantısında Başbakan Erdoğan’la aynı masayı paylaşırken görüntülendi ama bu yakalanmasına değil, terfi etmesine yol açtı.

Türbanlı olduğu için Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmayan Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ise Harp Akademileri Komutanlığı’na yollandı.

Güner Paşa da ödüllendirildi.

Öte yandan Balyoz Davası’ndan tutuklu olan 14 generalin görev süresi de ‘temdit’ edildi.

Yani tutuklu paşaların ‘göreve devam’ etmelerine karar verildi.

Bu paşalar için görev, ‘camileri bombalamak, kendi uçaklarını düşürmek, ilkokul çocuklarına bombalı tuzak kurmak, Alevi önderlerini öldürmeyi tasarlamak, Malatya’da olduğu gibi gayrimüslim azınlıkları boğazlatmak’ anlamına geliyor.

Belgeler, tanıklar, kayıtlar, savcılar böyle diyor ancak, YAŞ toplantısında bunların ‘göreve devam’ etmeleri kararı verildi.

Karar AKP Hükümeti ile Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘oy birliğiyle’ geçti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de tereddüt dahi etmeden kararlara onay verdi!

YAŞ kararlarını kamuoyuna açıklayan Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever kararların, ‘Türk milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve ailelerine hayırlı olmasını’ diledi...
Böylece bir tartışma daha sona erdi.

Genelkurmay’ın Başbakan Erdoğan’ı’ baş köşeye’ oturtmasından yola çıkarak, ‘Türkiye askeri vesayete nihai olarak son verdi’ diyen ve ‘sonunda demokrasinin galip geldiğini’ müjdeleyen AKP ve muhipleri ne kadar övünseler azdır..!

Günay Aslan

Hiç yorum yok: