7 Ağustos 2011 Pazar

İran: ABD İle PJAK'a Karşı 'İyi Koordinasyon' Sağladık

 
İnter Press Service (IPS) ajansına konuşan ‘güvenilir’ İranlı bir kaynak, İran ordusunun PJAK’a yönelik operasyonunda ABD ile “iyi bir koordinasyon” sağladıklarını söyledi.

16 Temmuz’dan bu yana sınır hattında Güney Kürdistan’a yönelik devam eden İran operasyonundaki “kirli ilişkiler” her geçen gün biraz daha gün yüzüne çıkıyor. Belgelerle Irak-İran-Türkiye ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti arasındaki “operasyon ittifakı” ortaya konulurken, İran operasyonuna ABD’nin de destek verdiği bizzat İranlı bir kaynak tarafından doğrulandı.

IPS, geçmişte güvenilir olduğunu belirttiği bir İranlı kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD güçlerinin çatışmaları havadan gözetleyerek hiçbir müdahalede bulunmadığına dikkat çekti. İranlı kaynak “Bu ‘terörist’ organizasyonu imha etmek için (İran ve ABD arasında) iyi bir koordinasyon vardı” dedi.

IPS bu durumu şöyle yorumladı: “İran ve ABD bir çok konuda anlaşmıyorlar, ancak ortak oldukları bazı noktalar var.”

Haberde, adının açıklanmasını istemeyen bir Federe Kürdistan Hükümet yetkilisi ise iddiayı yalanlayarak ABD’nin çıkarının PJAK’ı desteklemekte olduğunu iddia etti. Ancak Pentagon sözcüsü George Little’nin, ABD’nin Iran saldırısına en azından göz yumup yummadığına ilişkin soruyu yanıtsız bırakmasi dikkat çekti.

Haberde, Little’nin ayrıca İran’ın Kürt operasyonu ile Irak’ta İran destekli Iraklı Şii milislerinin ABD güçlerine karşı son zamanlarda artan saldırıları arasında olası bağlantıya ilişkin soruları da yanıtsız bıraktığı kaydedildi.

IPS ajansına konuşan Washington Enstitüsü’nden Ortadoğu uzmanı Patick Clawson, ABD’nin Kürt militanlarına karşı muhalefeti göz önünde bulundurulduğunda İran’ın saldırısına onay vermesinin ‘tamamen mümkün olduğunu’ söyledi. Clawson, “ABD, Kürt Bölgesel Hükümetine bu sorunun iltihaplanmasına izin verilemeyeceği mesajını veriyor“ dedi.

OPERASYONLAR ÜÇÜNCÜ HAFTASINDA

İran ordusu 16 Temmuz’dan bu yana sınır hattında başta Kandil’e yönelik olarak başlattığı operasyonu sonraki günlerde Xinere ve Xakurke hattına kadar genişletti. 10-15 kilometrelik sahada yürütülen operasyonlar sırasında Güney Kürdistan köyleri yoğun top atışına tutuldu, en az 3 köylü hayatın kaybetti, 11’i de yaralandı. Ayrıca Kürt hükümeti kaynaklarına göre 35 köy hasar gördü ve yüzlerce kişi göçe maruz kaldı.

Operasyonun başlaması ardından, saldırının “perde arkası” da aydınlanmaya başladı. Alınan bilgilere göre İran, Kandil'den PJAK ve PKK'yi sökerek bu bölgenin denetimini YNK ve KDP'ye vermeyi vaat etti. Kürt yönetimi ise operasyonlara ses çıkarmayacaklarını, hatta istihbarat desteği sağlayabilecekleri taahhüdünde bulundu. Bu çerçevede Federal Kürdistan Hükümetinin bilgisi ve onayı dahilinde, İçişleri Bakanı Kerim Sincari'nin başkanlık ettiği ve hükümetin Tahran temsilcisi Nazım Ömer'in yer aldığı heyet İran devletiyle bir anlaşma yaptı. Anlaşma 28 Ocak 2011 tarihinde Piranşar'da gerçekleşti. Görüşmenin ana gündemi PKK ve PJAK'ın etkisizleştirilerek Güney Kürdistan'dan çıkarılması ve bu boşalacak bölgeye Güneyli güçlerin yerleştirilmesiydi.

Türkiye ve İran’ın Federe Kürdistan Bölgesi’nin sınırlarını bombalamasına tepki gösteren Irak Parlamentosundaki Kürdistan Fraksiyonlar İttifakı üyesi Mahmud Osman da sınır güvenliği konusunda Türkiye, İran ve Irak arasında gizli bir anlaşma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söylemişti. Osman, bir başka açıklamasında Amerika’nın da Kürtlere karşı savaşa ortak olduğuna dikkat çekmişti: “Elbette Amerika bunlara yardım ediyor. Amerika bu konuda Türkiye’nin yanında yer alıyor. Aynı şekilde Amerika topladığı istihbaratı Türkiye’ye, Türkiye’de İran’a veriyor. Bu üç devlet arasında böylesi bir ittifak söz konusudur. Yani Kürtlere karşı yürütülen bu savaşta Amerika dolaylı olarak taraftır ve ortaktır. Amerika sözde Irak’ı havadan, karadan ve sınırlarını korumakla görevlidir. Oysa her gün İran ve Türkiye tarafından sınırlarımız bombalanıyor ve Amerika sessiz kalıyor.”

KARAYILAN: TÜRKİYE, İRAN VE ABD BİR OLMUŞLAR

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan da ANF’ye verdiği mülakatta, yürütülen operasyondaki ABD, Türkiye ve İran ittifakına vurgu yapmıştı: “Şimdi İran Kandil’e saldırıyor. Başından bu yana Amerika keşif uçakları Kandil üzerinde dolaşıyor. Nedir bu keşifler? Bazıları bu uçakların İran’ı izlediğini söyleyebilir. Hayır, İran’ı gözetlemiyor, çünkü sınırın iç kısmında dolaşıyorlar. Bu keşifler Türkiye’ye aktarılıyor, Türkiye ise İran’a veriyor. Şimdi şöyle bir gerçeklik var: Türkiye, İran ve Amerika bir olmuşlar. Gerçek budur.”

TÜRK-İRAN İTTİFAKI

Türk-İran ittifakı ise sınırdaki askeri hareketlilik ve PJAK’a karşı operasyonlar sırasında İran ordusu içerisinde yer alan Türk askerlerinin öldürülmesi ile netlik kazanmıştı. Temmuz ayının son haftasında Piranşar’ın bir köyüne çatışmalarda ölen 5 Türk Komandosunun cenazesi getirilmişti. ANF’ye konuşan Sileyman Cahidi isimli korucu, “Ben kendi gözlerimle gördüm. (Piranşar’a bağlı) Gire Şeytan Köyü’ne göğüslerinde Türk bayrağı olan 5 cenaze getirdiler. Elleri morarmıştı, göğüsleri ve kafalarında kurşun izleri vardı. Bu cenazeleri, dondurulmuş etlerin taşındığı kamyonlarla götürdüler” demişti.

Ayrıca Türk ordusuna bağlı 300 komandonun askeri araçlarla 21 Temmuz günü Esendere üzerinden İran sınırına geçtiği belirtilmişti. Dört gün sonra, 25 Temmuz’da ise 20 Türk tankının İran topraklarına girdiği yönünde bilgiler gelmişti.

Hiç yorum yok: