15 Temmuz 2011 Cuma

JİTEM’in Varlığı Sonunda Resmen Kabul Edildi

Yeni_Özgür_Politika Türk devletinin bugüne kadar inkar etmeyi tercih ettiği JİTEM’i nihayet İçişleri Bakanlığı kabul etti.
Türk devleti nihayet JİTEM’in varlığını kabul etti. Türk İçişleri Bakanlığı, 1988’de kurulan JİTEM’in 1990 yılına kadar bu isimle faaliyette bulunduğunu, sonra ise reorganizasyona tabi tutularak Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı adıyla çalışmalarına devam ettiğini açıkladı. Ancak resmi belgeler ile tanık ve itirafçıların anlatımları, örgütün 1990’dan sonra da Kürdistan’da oldukça faal olduğunu gösteriyor. Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in açıklamalarıyla 1993 yılında gündeme gelen JİTEM, şu ana kadar tüm hükümet yetkilileri, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yalanlandı. Jandarma Genel Komutanlığı en son geçen yıl Ergenekon davasında mahkemenin bu kurumun varlığını sormasına da, „Bu adla böyle bir kurum yoktur, orada çalışan personelleri de tanımıyoruz“ cevabını vermişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, JİTEM’in İçişleri Başkanlığı’nın ve Genelkurmay Başkanlığı’nın onayı olmadan Jandarma Genel Komutanlığı’nın kendi inisiyatifiyle kurulduğu açıklaması ardından önceki gün İçişleri Bakanlığı’ndan Anadolu Ajansı’na yapılan yazılı açıklamada JİTEM’in varlığı kabul edildi. Bakanlık açıklamasında JİTEM’in 1987 yılında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı bünyesinde kurulan Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nın adının 1988 yılında Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı (JİTEM) olarak değiştirildiğini, birimin 1990’da reorganizasyona tabi tutularak, tekrar önceki adıyla çalışmalarına devam ettiğini bildirdi. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasının özcesi şu; JİTEM 1987 yılından bu yana isim değiştirse de halen görevine devam ediyor. Bakanlığın ilk kez JİTEM ismini telaffuz etmesi de, 1993 yılında deşifre edilmesinden sonra hükümetler, bakanlar, kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından sürekli inkar edilen bu kontgerilla örgütlenmesinin varlığını kabul etmesi anlamına da geliyor.

Ersever konuşunca öldürüldü Binbaşı Ahmet Cem Ersever ve sevgilisi itirafçı Nevval Boz’un 1993 yılında JİTEM’den ayrılarak bu adla bir kontrgerilla örgütlenmesinin olduğunu, Kürt illerinde cinayet, fidye, adam kaçırma, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını açıklaması ardından Türkiye kamuoyu bu örgütlenmenin varlığından haberdar oldu. Cem Ersever ve sevgilisinin Ankara’da aynı örgüt tarafından öldürülmesi sonrasında da medyanın üzerine gittiği JİTEM’in varlığı hep inkar edildi. Dönemin askeri ve siyasi yetkilileri böyle bir teşkilatın varlığını inkar ederek, JİTEM isminin PKK tarafından ortaya atılan bir aldatmaca olduğunu, böyle bir teşkilatın olmadığını savundular. Cem Ersever’in öldürüldüğü tarihe kadar JİTEM’de görev yapan asker ve itirafçılara ‘görevlerinde gösterdikleri üstün cesaret ve feragat’ten dolayı verilen teşekkür ve takdir belgelerinde hep JİTEM ismi yer aldı. 


Bir çok kez deşifre oldu JİTEM’in 1990 yılında bitirildiği söyleniyor. Ancak Binbaşı Ersever konuştuğu için 1993’te aynı örgüt tarafından öldürüldü. Emekli Binbaşı Canfer Balçık’ın, 11 Kasım 1993 tarihli ve altında imzası bulunan „Jandarma İstihbarat Grup ve Timlerinin Tarihçesi“ başlıklı ‘gizli’ ibareli yazıda da JİTEM’in varlığı resmen kabul ediliyordu. Raporda JİTEM’in Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na bağlı olarak 27 Ağustos 1987 tarihinden 3 tim olarak kurulduğu ve zaman içinde sayısının artırıldığı anlatılıyor. JİTEM’in önce Mardin, Silopi ve Batman’da faaliyet göstermek üzere kurulduğu daha sonra Siirt ve Şırnak’ın da kapsama alındığı belirtiliyor. 5 ilde 7 tim olarak görev yapan Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele Timleri’nin (JİTEM) 14 Eylül 1987’de Jandarma Asayiş Komutanlığı Harekat komutasının emrine verildiği kaydediliyor. Mayıs 1990’da timlerin başarılı olması üzerine sayılarının 8 grup ve 24 tim oluşacak şekilde yeniden yapılandırıldığının anlatıldığı raporda, personel yetersizliği nedeniyle istenilen sonuca ulaşılamadığı ifade ediliyor. JİTEM’in 18 Temmuz 1991 tarihinde kuruluş ve kadrosunun J.TMK.1-22 numaralı yazı ile kaldırıldığı belirtilirken şu ifadeler kullanılıyor:“Ankara’da Kurmay Başkanı’na bağlı bir istihbarat grup ve bağlı 2 timi Diyarbakır’da bir istihbarat grup ve 6 timi ile İstanbul, İzmir ve Adana’da Jandarma Bölge Komutanlıkları’na bağlı birer istihbarat timi kurulmuştur. Toplam 2 grup ve 11 tim halen bu kuruluş içerisinde faaliyetlerini sürdürmektedir.“

Şimdiye kadar hep inkar edildi Jandarma Genel Komutanlığı, Ergenekon soruşturması sonrasında yapılan yargılamalarda hem savcılık hem de mahkemenin „JİTEM varmı?“ sorularına ısrarla „Jandarma teşkilatı bünyesinde böyle bir birim yoktur ve olmamıştır“ cevabı verdi. 20 Ağustos 2010 günü Silivri’de görülen Ergenekon davasında da mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığı’na yazdığı „JİTEM’in temellerinin Korgeneral Hulusi Sayın öncülüğünde Binbaşı Aytekin Özen, Albay Arif Doğan, Hüseyin Kara ve Arnavut göçmeni Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in çalışmaları sonucu 1987’de atıldığını ve bu isimlerin sık sık yurtdışına operasyona gittikleri“ iddiasını sordu. Jandarma Genel Komutanlığı, 12 Ekim 2010 tarihli mahkemeye gönderdiği cevabi yazıda „Jandarma bünyesinde JİTEM diye bir yapılanma olmadığını, sorulan yedi subayında hiç bir zaman JİTEM’de görev yapmadığını“ ileri sürdü.

Karargah Etüdü’nde ortaya çıktı Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Okul Komutanı Tuğgeneral Refik Zeytinci’nin Öğretim ve Eğitim Başkanlığı’na gönderdiği 20 Aralık 1996 tarihli yazıda ise JİTEM’in varlığından bahsediliyor. Tuğgeneral Zeytinci’nin „Türk Silahlı Kuvvetleri İstihbarat Teşkilatı’nın nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği konusunda çalışma başlatıldığını“ belirtip bilgi istemesi üzerine gönderilen Mayıs 1993 tarihli „Karargah Etüd Notu“nda da JİTEM’in varlığı resmen kabul ediliyor. ‘Hizmete Özel’ Karargah Etüd Notu’nun 5. sayfasında Jandarma İstihbarat Teşkilatı’nın yapısı ve nasıl olması gerektiği anlatılırken „Her il veya kritik ilçelerde görev alacak JİTEM birlik komutanları kendi içinde örgütlenmeli...“ deniliyor.

Asli unsurlar Amed’de görevli Mayıs 1993 tarihli Karargah Etüdü’nde JİTEM’in yapılanma şeması da ayrıntılarıyla gösteriliyor. O şemadaki JİTEM yapılanmasına göre JİTEM doğrudan Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı’na bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Kurmay Başkanı’nın altında Jandarma İstihbarat Başkanı, Grup Komutanlığı ve JİTEM Timleri (Jandarma Bölge Komutanlıklarına bağlı) bulunuyor. Bunların altında da JİTEM birlik komutanları bulunuyor. Şemada JİTEM Birlik Komutanlığı’nın merkezinin Ankara’da olduğu. Asıl unsurların ise Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanlığı’nın emrinde faaliyette olduğu belirtiliyor.

Doğan ‘ben kurdum’ demişti Hala Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Albay Arif Doğan amblemi ‘akrep’ olan JİTEM’i kurduğunu itiraf etmişti. Ergenekon kapsamında tutuklandığında evinden çıkan JİTEM arşivi gizlilik kararıyla saklandı. Doğan’ın evinden çıkmış dokümanlardan, JİTEM’in jandarma içindeki resmi bir birim olduğu, yıllarca sorgu ve istihbarat yapmak üzere faaliyet yürüttüğü biliniyordu. Tanık anlatımları, Hanefi Avcı’nın ve İbrahim Babat’ın beyanları ve itirafçıların ifadeleri de tüm bunları doğruluyordu. Amed’de devam eden JİTEM’ci Cemal Temizöz’ün davasında ifade veren Siirt Emniyet Müdürü ve İzmir Valisi de bu örgütün var olduğunu açıklamıştı.

JİTEM’in tetikçisi ‘Yeşil’di JİTEM’in 1990’larda işlediği cinayetlerin pek çoğunun arkasında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım vardı. Susurluk Çetesi ile bağlantısı olan Yeşil’in yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor.

TSK ‘yok’ demişti Bir JİTEM davası, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Aralarında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ve itirafçı Hacı Hasan (İbrahim Babat), Abdülkadir Aygan’ın bulunduğu 12 kişi hakkında silahlı çete oluşturmak ve adam öldürmek iddiasıyla dava açılmıştı. DGM’lerin kapatılması sonrası dava kapsamında, 14 Nisan 2009’da JİTEM diye bir örgütün olup olmadığı TSK’ye sorulmuştu. Yanıtta, böyle bir örgütün olmadığı belirtildi. JİTEM’e ilişkin ilk soruşturma, dönemin İdil Savcısı İlhan Cihaner’ce başlatılmıştı. Son seçimlerde CHP’den milletvekili olan Cihaner, Albay Arif Doğan’ı da sorgulamak istemişti. Cihaner’in hazırladığı fezlekede “Maktulleri kaçırarak öldüren kişilerin elleri telsizli, sahte plaka takılı araçlarla bu suçu işledikleri, kendilerini polis olarak tanıttıkları, geceleyin yollarda rahatça hareket ettikleri görülmüştür. Sonuç olarak tüm bu suçların çete tanımına uyacak şekilde organize olmuş kişilerce işlendiği anlaşılmıştır” denilmişti.

Cinayetler 1990’dan sonra arttı JİTEM’in dağıtıldığının iddia edildiği 1990’dan sonra da cinayetler devam etmişti. JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan basında yayımlanan itiraflarında Musa Anter cinayeti başta olmak üzere bir çok faili meçhul olarak dosyalara geçen cinayetlerin JİTEM tarafından yapıldığını anlatmıştı. Aygan ayrıca görev yeri JİTEM yazılı maaş bordrolarını da ifşa etmişti. İtiraflarının ardından Türkiye’deki savcılar, İsveç’te yaşayan Aygan’a sorular göndererek bilgi almıştı. JİTEM, 90’dan sonra Vedat Aydın cinayetiyle başlayan Musa Anter ve Mehmet Sincar’ın öldürülmesiyle devam eden çok sayıda cinayetin faili olarak biliniyor. 1990’lardan sonra özellikle Kürdistan’da bir günde on cenazenin kaldırıldığı günler yaşandı. Tüm bunlarla birlikte JİTEM’in 90’lı yıllardan sonra faal olduğunu söylemek yanlış olmaz.

1987’den beri işbaşında Kurulduğu 1987’den bu yana, itirafçılara verdiği bordroların, mensuplarına verdiği teşekkür ve takdirnamelerinin yayınlanmasına rağmen hep inkar edilen JİTEM, isim değiştirse de halen subayı, astsubayı, itirafçısı, korucusu ve muhbiriyle görev başında. Bunu en son doğrulayan ise İçişleri Bakanlığı.
TAYLAN ESMER/ANF/AMED

Hiç yorum yok: