10 Temmuz 2011 Pazar

İsyan Dedesine Sıkılan Kurşun İle Başladı


Hayata gözlerini yumduğunda 40 kişilik gerilla grubunun 27 yaşındaki genç bir komutanıydı. 1929 yılında dedesinin kurşuna dizilmesiyle başlayan öyküsü Mardin’den metropollere, oradan da Dersim’e uzanmıştı. 1995 yılında 22 arkadaşıyla çatışmada öldürülen gerilla Fırat’ın da Aliboğazı mevkiinde gömüldüğü tahmin ediliyor.

Mardin Savur’un Deriş (Soyluköy) köyünde 1968 yılında doğan Abdülkadir Aydın (Fırat), ailenin en küçük çocuğuydu. Deriş, Kürdistan’da devletin zulmünü neredeyse yüz yıl boyunca en fazla hisseden direnişçi bir köydü. 1929 yılında Aydın’ın dedesi Mehmet Şerif Aydın ve 12 arkadaşı Şikefta Por mevkiinde devlet tarafından kurşuna dizilmişti.

Deriş köyü, 1970’lerin sonunda Kürt özgürlük hareketinin başlamasıyla da dikkat çekti. Çocukluk yıllarında dedelerinin devlet tarafından öldürüldüğünü öğrenen Aydın kardeşler, Kürt özgürlük mücadelesine daha da sıkı bağlandılar. Zaten dede Mehmet Şerif’in infazını yeterli bulmayan devletin gözünde de aile hala suçluydu.

Abdülkadir Aydın’ın ağabeysi Kemal Aydın, 12 Eylül’ün arifesinde 1979 yılında Diyarbakır’da gözaltına alındı, 9 ağır işkencelerden geçirildi. Ailenin hikayesini ANF’ye anlatan Kemal Aydın eve döndüğünde kardeşi Abdülkadir’in ensesindeki sigara yanığını fark ettiğinde o küçük yaşına rağmen gözyaşlarını tutamadığını ve ağladığını söylüyor.

ÖNCE SÜRGÜN, SONRA DAĞLAR…

1989’da devletin baskısı artınca Kemal Aydın İskenderun’a göç etmek zorunda kaldı, yanına da küçük kardeşi Abdülkadir’i de alarak. Kardeşinin bir genç olarak Kürdistan ve metropol arasındaki çelişkilerle karşılaştığında artık mücadele verme kararı verdiğini hatırlatan Kemal Aydın o yılları şöyle anlattı:

“Bir gün bana ‘Bu şehirler insana daha da zehirli geliyor, ben topraklarımızı, tepelerimizi, dağlarımızı, hatta köpeklerin havlamasını bile özlüyorum’ dedi. Ben İskenderun’da deşifre olduğum için Sakarya’ya göç etmek zorunda kaldım. O ise askere gitmek zorunda kaldı. Askerliğini bitirdikten sonra Sakarya’ya yanıma geldi.

Ankara’da askerlik yaparken ırkçı hakaret ve saldırılara çok uğramıştı, bu da onu iyice bilemişti. YCK’lı gençler ile ilişkiye geçerek aktif mücadeleye atıldı. Yoğun gözaltılar nedeniyle bir grup gençle birlikte deşifre olup aranmaya başladığı için, kararını vererek 1992’de gerilla saflarına katıldı.”

KOÇGİRİ’YE GİDEN İLK GRUPTAYDI

Genç yaşında takım komutanı olan Abdülkadir Aydın, Koçgiri’ye giden ilk gerilla grubunda yer aldı. 1994 sonbaharında Dersim’e geçerken bir çatışmada birkaç arkadaşı hayatını kaybetmiş, o ise yaralı olarak Dersim’e ulaşmıştı. Tedavisini yapan ve iyileşen Fırat’ın komutasındaki grup, 25 Nisan 1995’te tekrar Koçgiri’ye dönmeye çalışırken, Aliboğazı mevkiinde asker ve korucular tarafından pusuya düşürüldü.

Çıkan çatışmada 40 gerilladan 22’si hayatını kaybetti. Onlardan biri de Fırat’tı. Kardeşinin yaşamını yitirdiği haberini cezaevinde aldığını söyleyen Kemal Aydın; “Ancak benim dışımda, diğer 2 kardeşim de cezaevinde oldukları için cenazenin peşine düşemedik. Daha sonra bu çatışmanın yaşandığı mevkide, söz konusu boğazın içinde birinde 9, diğerinde 2 gerillanın gömülü olduğu iki mezar bulunduğunu öğrendim” dedi.

Şu anda YAKA-DER’de yöneticilik yapan Aydın, Kürdistan’daki toplu mezarların açılması girişimlerinin ardından harekete geçti. Çemişgezek ilçesi yakınındaki Aliboğazı mevkiinde iki toplu mezarın da açılması için İHD Dersim şubesine başvuracağını söyleyen Aydın, “Tek istediğimiz ziyaret edeceğimiz kardeşimin bir mezarı olsun” diye konuştu.

Hiç yorum yok: