31 Temmuz 2011 Pazar

Endonezya, Sri Lanka ve Kürdistan


Yeşile boyanmış egemen Türk ırkçılığı yine dişlerini göstermeye başladı.

Kürt halkına ve PKK’ye karşı Sri Lanka ve Tamil Kaplanları örneğini gündeme getiriyorlar. Tamil Kaplanları gibi PKK’yi de devletlerarası işbirliğiyle yok edeceklermiş.

Bunların tarihinde Endonezya hayali peşinde koşmak vardır. Endonezya’da 65-66 yıllarında sözde İslamcıların da katılımıyla bir milyona yakın komünist ve devrimci katledilmişti. Aynı tarihlerde Türkiye’de de devrimci hareketin yükselişi devam ediyordu. 

Dinci geçinen bu ırkçı gruplar solcuları Endonezya’daki gibi yok etmekle tehdit ediyorlardı. Fethullah Gülen hayatını anlatırken, Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’ni nasıl kurduğunu gururla anlatıyor. O dernek ki o dönem sola yönelik bütün saldırıların ve cinayetlerin organizatörüdür. ABD-CIA uşağı bir kontrgerilla örgütlenmesidir.

Dün komünistlere karşı sistemi korumak için saldırıya geçiyorlardı.
Bugün de Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve her türlü demokratik harekete saldırıyorlar.

Dün kapitalist-emperyalist ABD ve CIA uşağıydılar. Bugün de öyledirler.

Bunlar ne Müslüman ne de dindar olabilir. Din maskesi takmış ırkçı-faşist çetelerdir.

İşte AKP de, çıkarlarını ve kaderini AKP’ye bağlamış sermaye çevreleri de bunlara dayanıyor. AKP zirvelerinden başlayıp bir kaç istisna dışında büyük yandaş-candaş ve hür medyaya egemen olan zihniyet de bunlara dayanmaktadır.

Bölgesel olarak kah İran, kah Irak ve kah Suriye ile işbirliği halindedirler. Ortak sömürgelerini ellerinde tutabilmek için her türlü suç ortaklığı sürüyor. Aslında bölgede yeni bir şey yok. Yeni olan bu sömürgeci katliamcılığın din maskesiyle süslenmesidir. İyi de bunların yaptıklarının dinle imanla ne ilgisi var?

ÇALMAYACAKSIN!.. 

Ama Çalıyorlar, deveyi hamutuyla yutuyorlar.

ÖLDÜRMEYECEKSİN!... 

Çoluk-çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek demeden öldürüyorlar. Öldürdükleri yetmemiş gibi Sri Lanka rüyalarıyla yaşıyorlar. Kadınlara ekstra kinleri var. Herhalde “Üç K yetmedi, bunlar bir de kadın...Yani dört K” diye düşünüyorlar. BDP’ye saldırırken kadın milletvekillerine özel ağırlık ve öncelik verdikleri görülüyor. Erdoğan, Arınç ve Çiçek’ten sonra iş medyaya ve Ahmet Hakan gibi kuklalara kadar düştü. Genlerine kadar sinmiş kadın düşmanlığını kusuyorlar. Bunların iktidar olduğu bir ülkede günde beş kadının da daha fazlasının da öldürülmesine şaşmamak gerekiyor.

YALAN SÖYLEMEYECEKSİN!.. 

Yanlışlıkla bile bir kez doğruyu söylüyorlar mı? Erdoğan ve yandaş medyası seçim döneminde halkı kışkırtmak için her yalanı söyledi. Ama halkı kandıramadı. Yine de yalanda inat ediyor:

’Ordu, polis silah bırakır mı’ diyor.

Oysa bunu kimse istemedi. İstenen PKK’nin tek yanlı eylemsizlik kararına karşılık hükümetin, ordunun ve polisin hukuk dışı kanlı operasyonlarını durdurması ve barışçı-demokratik çözüme fırsat tanınmasıdır. Erdoğan bu farkı anlamıyor mu?

’Demokratik Özerklik ayrı devlet kurmaktır’ diyor.
Yıllardır sayın Öcalan ve tüm Kürtler bunu ayrıntılarıyla açıkladı: Demokratik cumhuriyet içinde bölgelere Demokratik Özerklik tanınmalıdır. Genel sorunlar dışında her şeye halkın seçtiği özerk yönetimler karar vermelidir. Bunun neyine itiraz ediyorsunuz?

Demokratik çözüm yerine sorunu yine askere-polise havale etmek, savaşı büyütmek ve bir iç savaşı kışkırtmak nasıl bir yenilik ve açılım oluyor? Unutulmamalıdır ki ülkenin en önemli sorunlarının çözümünü askere bırakanlar sonuçta iktidarı da onlara bırakmak zorunda kalırlar. Yakın tarihe bakarsak iktidarını korumak için sıkıyönetim ilan eden hükümetler kısa bir süre sonra askeri darbelerle yıkılmışlardır.

Atatürkçü-laikçi kalpazanlar şimdiye kadar AKP ve şürekası şeriatçılıkla suçlamakla haksızlık yaptılar. Bunlar şeriatçı falan değil düpedüz ırkçı olduklarını ortaya koydular. Eskiden ırkçılar sıkışınca dine sarılırdı. Şimdi de sahte dinci AKP şürekası sıkıştıkça ırkçılığa sarılıyor ve ırkçılığa sarıldıkça da memleketi büyük bir felakete doğru sürüklüyor.

Bu gidişata dur diyecek tek güç halklarımızın birleşik özgürlük ve demokrasi mücadelesidir. Bu mücadelenin yükselişi bu karanlık döneme son verecek ve Sri Lanka rüyası görenleri suç üstü yakalayacaktır.

SUAT BOZKUŞ
suatbozkus@hotmail.com

Hiç yorum yok: