13 Haziran 2011 Pazartesi

Hakkâri Üniversitesinde AKP ve Gülen Cemaatinin Kirli Politikaları-1

Rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atandığını göz önüne alırsak Hakkâri’ye atanan rektörün de AKP’nin özel politikalarından biri olduğunu görürüz.

Hakkâri üniversitesi 2008 yılında bağlı olduğu Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden ayrılmış ve resmi olarak kurulmuştur. Üniversiteye gönüllü olarak geldiğini belirten Oxford mezunu rektör Prof. Dr. İbrahim Belenli’nin geldiği 3 yıllık dönemdeki yaptıklarına bakılırsa aslında Üniversitenin AKP’nin Hakkâri’ye yönelik özel politikalarından biri olduğu ve rektörün özel seçilerek gönderildiği görülecektir. Nitekim Hakkâri Üniversitesi ile beraber kurulan Bitlis Eren Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi,  Düzce Üniversitesi gibi üniversiteler çoktan faaliyete geçmesine rağmen Hakkâri Üniversitesi’nin Oxford’lu Rektörü sayesinde tabela üniversitesinden öteye gidemediği görülmüştür.


Rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atandığını göz önüne alırsak Hakkâri’ye atanan rektörün de AKP’nin özel politikalarından biri olduğunu görürüz. Rektör Belenli aslen İzmirli’dir ve Gülen Cemaatinin önemli isimlerindendir. Güya Gönüllü olarak geldiği Hakkâri Üniversitesini ticari amaçları için kullanmıştır. Ancak hiçbir mal varlığını kendi adına kayıt ettirmemiştir. Kamuoyunun tepkisini çektiğinde “üzerimde herhangi bir malvarlığı bulamazsınız” gibi bir cevabın arkasına sığınmıştır. Üniversitenin bütçesine trilyonlarca para aktarılmasına rağmen elde somut bir hizmet ya da çalışma olmamıştır. 

Üniversiteye aktarılan paralar, Rektör Belenli tarafından aile bireylerinden birinin üzerine geçirilerek, kaybedilmiştir. Ayda bir gönüllü geldiği üniversiteye sanki bir misafirmiş gibi uğrayıp bir hafta bile doğru düzgün kalmadan tekrar zevk ü sefa alemine geri dönen rektörün üniversiteyi ne derece önemsediği ortadadır.
Kampus alanı olarak uygun gördüğü Kıran Mahallesinde bulunan Şükrü Çallı’ya ait olan ve heyelan bölgesi olan ( nitekim mahallenin geçmişine bakıldığında büyük bir heyelan sonucu neredeyse mahallede bulunan bütün insanların hayatını kaybettiği ve bu yüzden de adı Kürtçede yok olmak anlamına gelen ‘kıran’ adını aldığı görülecektir)  arsayı satın almıştır. Arsa satın alınmasında da Belenli büyük bir vurgun vurmuştur. Hakkâri’de kampus alanı olabilecek birçok arsa olmasına rağmen AKP’li olan Şükrü Çallının arsasını alması tesadüf değildir.  Bunun yanında sürekli bina kiralayarak üniversiteyi birçok parçaya bölmüş sanki hizmet yapıyor görünümü vermeye çalışmıştır. 

Üniversitenin bütçesine gelen paranın üçte birini kiralara veriyorsa üçte ikisini kendisinin ve yandaşlarının cebine indirmiştir. Kamuoyunun tepkisini çekmemek için de kendi adına değil çocuklarının üzerine mal varlığını kayıt ettirmiştir.
 Üniversiteye geldiği günden itibaren sonradan oluşturduğu özellikle Hakkâri’de bulunan Gülen cemaatinin önde gelen isimlerinden Halil Biçer, Reşit Demir, Ramazan Özdemir gibi isimlerle ortak plan projeler ihaleler yapmış ve kendi yolsuzluklarına onları da katmıştır.  Bu kişileri üniversitenin stratejik alanlarına yerleştirmiştir. Örneğin Halil Biçer (eski imam) İdari ve Mali İşler Daire Başkan’lığına; Reşit Demir Strateji Daire Başkanlığı’na;  Ramazan Özdemir  (Eğitim-Bir-Sen Başkanı) Sağlık Kültür Daire Başkanlığı’na; Yusuf Çermik (Van’da bir okulda Kimya Öğretmeni Gülen Cemaatinin önemli isimlerinden) İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Sekreterliğine; Ebubekir Gür Yazı İşleri Müdürlüğüne; Osman Kızılban Kütüphane Daire Başkanlığı’na getirilmiştir. Osman Kızılban eski AKP il başkanlığını yapmıştır. Ayrıca AKP milletvekili adaylığı için başvuru yapmıştı. Yine Yusuf Çermik özel olarak AKP ve cemaat için çalışmaktadır. Nitekim bulunduğu binanın alt katında bulunan AKP binasına sürekli gidip ilişkilendiği bilinmektedir. Ayrıca İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sekreteri Yusuf Çermik’e KPSS ve ÖSS sınavlarında Gülen cemaatine bağlı çalışanlara görev vermesi için rektör tarafından görevlendirilmiştir. Yusuf Çermik,  görev dağıtımı yaparken göz önünde bulundurduğu tek kriter Gülen cemaati ve AKP ye yakın olmalarıdır. 

Bu yüzden üniversiteyle herhangi bir alakaları olmamalarına rağmen sırf Gülen cemaatinin çalışmalarını yürüttükleri için Hakkâri Eğitimciler Derneğinde bulunan bütün çalışanlara sınavlarda görev yazmıştır. Hakkâri Eğitimciler Derneği ve Hakkâri Üniversitesi arasında da yakın ilişkiler mevcuttur. Bu dernek Gülen cemaatinin aktif çalışan bir kurumudur.  Hakkâri Üniversitesini temsilen Yusuf Çermik bu dernek çalışanlarıyla haftada bir toplantılar yapmaktadır. Bütün bu isimlerde Gülen cemaatinin önemli isimlerinden olması ve AKP ile yakınlıklarıyla bilinmesi asıl politikanın ne olduğunu gözler önüne koymaktadır. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve AKP bürosunun aynı binada olması, üniversite yönetiminden Rektör ve yanlılarının sürekli AKP bürosuna gidip gelmeleri ikisi arasındaki ilişkileri ortaya koymaktadır.

Üniversitenin ihalelerinden sorumlu olan idari ve mali işler daire başkanı Halil Biçer genelde ihaleleri kendi ailesi olan Biçer ailesine vermektedir. Hakkâri’deki esnaf başta işlerinin canlılık kazanacağını düşünerek üniversite kuruldu diye sevinse de rektör ve ekibi Hakkârili esnafın üniversiteden yarar görmesine izin vermemiştir.  Rektörlüğün bütün malzemelerini ya içerdeki cemaat yanlılarından ya da Malatya’dan getirtmiştir. Bütün bu politikalar aslında Belenli’nin faşizan tavırlarından kaynaklı Kürt esnafın kazanmasına bile tahammül edemediğini ortaya koyuyor.

Nergis Botan

Hiç yorum yok: