10 Haziran 2011 Cuma

Ezilenlerin Ortak Cumhuriyeti

İnsanlığın tarihi basit çatışmaların sonucu yazılmamıştır.Toplumların sınıf konumlamalarının ve hak arayışlarının derinden çalkantılarında yazılmıştır insanlık tarihi. Her sınıf ve tabaka kendi felsefik zeminini üzerinden yürümüştür tarihsel kavgasını.
Yönetici sınıflar, toplum üzerinde egemenliklerini pekiştirmek için ideolojik ve düşünsel bir dünya oluşturmuşlarsa, ezilenlerin bu çemberi kırmak için kendi düşünsel sistemlerini kurmaları kaçınılmazdır.

Ezilen kesimlerin egemenlere karşı en belirgin ortak yanı, ezilenler sınıfından olmalarıdır. Ezilenler, her dönem aynı ortak sorunların sahibi olmayabilirler. Fakat bu onların ezilen sınıfların ortak felsefesi etrafında bir araya gelmelerine engel olmamalıdır.


Yaşadığımız yerkürede tarih bize toplumsal mücadeleler lehine az çok deney çıkarmamızı sağlayan olaylar ve olgular sunmuştur. Fakat yaşadığımız topraklarda deneyimlerin zayıflığı ve sorunların derin ve karmaşık oluşu, ezilenlerin mücadelesinde ek zorluklar çıkarmış, bu da ağır bedellerin nedeni olmuştur.

İnsanlığın kurtuluşu, çağla bütünleşmiş insanlık hareketlerinin sayesinde mümkündür. Tarihsel bir sorun olan Kürt toplumunun kimlik mücadelesi, ağırlığını iyice hissetirmeye devam etmektedir. Bu sorun doğrudan Kürtleri ilgilendiren bir sorun gibi görünse de, Kürt inkarından beslenen her kesimin bu haksızlıkta payı vardır ve bunlar yetim hakkı yemektedirler.

Bu durum Alevi toplumu için de geçerlidir. Aleviliğe yönelik hak ihlalı 1500 yıllık tarihsel bir süreci kapsamaktadır. Tek Tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla Alevi toplumu yok edilmek istenmiş, yok edilemediği yerde asimilsyona tabii tutulmuştur.


Haksızlıklara uğrayan toplumsal kesimlerin listesine bir çok kesimi eklememiz mümkün. Ezenler nasıl ittifak halinde dünyayı yönetiyorlarsa, ezilenlerin de bu ittifaka karşı kendi ittifaklarını gerçekleştirmeleri gerektiği gerçeğini bir an olsun akıllarından çıkarmamaları gerekir. Ezilenler güçlerini kendi içindeki zayıf gruplara karşı adaletsizce kullanamazlar. Hatta hiç kullanamazlar. Ezilenleri güçlü kılacak olan birliktir. Bu birliğe herkes kendi gücü oranında enerji taşıyacaktır.
Kürt Özgürlük Hareketinin ödediği bedellerle Kürtlerin hak ve özgürlükler sorunu toplumsal gündemimizin birincil sorunu haline gelmiştir. Kürt Demokratik Hareketinin Türkiyelileşme tavrı bazı Kürt çevrelerinden haklı eleştiriler alsa da; Kürt mücadelesinin bir insanlık mücadelesi olduğu unutulmamalıdır. Bu aynı zamanda onun erdemli duruşunu anlatmaktadır. Kürt özgürlük Hareketi, çok dilli, çok inançlı ve farklı kimlikli Türkiye ve Kürdistan için ortak yaşam projeleri sunabilmektedir.

Ademi Merkeziyetçi bir yapılanmayla, Kürt Gruplarının bölgesel farklılıklara dayalı özerk yapıları oluşturulabilir. Ezidiler, Aleviler ve Kırmanclar(Zaza) kültürel öz yönetimlerine kavuşabilir. Türkiye bölgelerinde de Alevi, Laz, Çerkez ve başka gruplara benzer yaşam alanları açılabilir. Birilerinin yönetmesi yerine, ya da başkalarının değerleriyle yönetilme yerine insanların kendi kültürleriyle kendilerini yönetmesinden daha doğal ne olabilir.
Böyle bir anlayışla Kürt ve Türk bileşenlerin diğer farklılıkları da içine alan özgür-birleşik cumhuriyeti kurulmuş olur.
devranasmen@hotmail.com

Hiç yorum yok: