28 Mayıs 2011 Cumartesi

Turizm Savaşları

 
Tunus Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika’daki politik çatışmalar ve istikrarsızlık Güney ve Doğu Akdeniz alanlarını turizm açısından güvenli olmayan alanlara dönüştürdü. Uzak Doğu iklimindeki istikrarsızlıklar (Taylan’daki yağmurlar) ve doğal felaketler (Japonya depremi) eklenince turizm endüstrisi ve haritasında ciddi değişiklikler meydana geldi.

Türkiye birçok alanda yaşanan olumsuz gelişmelerin aksine bu yılki turizm sezonuna oldukça elverişli başladı. PKK’nin ilan ettiği ateşkes ve turizm bölgelerine yönelik açıklamalarda bulunmaması bu saha için güvenli bir atmosfer yarattı.

Türkiye turist akışında meydana gelebilecek olası değişiklikleri zamanında okudu ve Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya’da Turist pazarlarını yönetmek için bir dizi politik ve diplomatik ilişki geliştirdi. Ve daha şimdiden geçen yılın aynı dönemindekine kıyasla yüzde 15 daha fazla turist çekmeyi başardı.

Bu bazı kaynaklara göre bu daha fazla; örneğin Türkiye Otelciler Federasyonunun (TÜROFED) raporuna göre, 2011 yılının ilk üç ayında ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1,8 milyondan 2,1 milyona yani yüzde 17,6 arttı. Türkiye, bu yılki turizm akışını yönetmede o kadar kararlı ki Dışişleri bakanı Antalya ve İzmir’de ek ofisler açarak burada yabancı temsilciliklerle bir toplantı gerçekleştirerek bu konudaki stratejik yaklaşımını ortaya koydu.

Turizm bir sermaye hareketidir. Bu yüzden Rusya ve Avrupa bu turizm hareketini yeniden kontrol etmeye ve tüm sermayenin Türkiye’ye akışını engellemeye çalışıyor.

TURİZM SATRANCI

Aslında bu ülkenin Turizm konusunda yeni stratejiler geliştirme arayışı iki yıl önce başlamıştı. Planlı olarak geliştirdiği krizlerle İsrail den turistleri kaybetmesine rağmen bundan daha fazlasını İran Ortadoğu’dan çekmeyi başardı. Şu anda İran Türkiye için beş önemli kaynaktan biri. Almanya Rusya İngiltere Bulgaristan diğer önemli kaynaklar arasındır. Sadece İran değil bütün Ortadoğu ve körfez bölgesindeki Turizm potansiyelini artırmaya çalışıyor. Daha 2010 yılında Ocak-Temmuz aylarında Birleşik Arap Emirlikleri gelenlerde % 74, Lübnan yüzde 73 ve Suudi Arabistan yüzde 47 artmıştı.

Son yıllarda Ortadoğu ve körfez bölgesindeki turist potansiyelinin Türkiye’ye yönelmesinin en büyük sebebi Avrupa’nın İslam karşıtı eğilimleri kışkırtmasıdır. Buna Kuzey Afrika’daki politik istikrarsızlıkta eklenince Türkiye’ye için büyük avantajlar ortaya çıktı.

Türkiye’nin bu konuda geliştirdiği en önemli stratejilerden biri de vizelerin karşılıklı veya tek taraflı olarak kaldırılması oldu. Avrupalı Turistlere yıllardır sağlanan vizesiz geçiş izni bu yıl Ortadoğu ülkeleri ve Rusya ile vizeleri karşılıklı olarak kaldırılmasıyla önemli düzeye ulaştı.

Ayrıca Türkiye yeni pazarları ustalıkla yönetmeye çalışıyor. Bu konuda Rusya önemli bir örnek Türkiye son yıllarda Rusya ile geliştirdiği ekonomik ilişkilerde bu ülkenin Turizm potansiyelini de hedefliyordu. Özellikle bu yıl ülkeye gelen turist sayısında yüzde 30 artırmayı hedefliyor. Bu geçen yıl 3,1 milyon olan sayının 4 milyona çıkarılması anlamına geliyor.

Türkiye’nin bu oranda Turist çekmesinin bir yönü de fiyat oranlarıyla geniş bir coğrafyadaki orta sınıfları hedeflemesidir. Bu konuda ucuz sunum Rusya ve batının alt sınıflarını Ortadoğu’nun orta sınıflarını tatile çekmeyi pazarlıyor. Ayrıca otel sahipleri tur operatörleri kataloglarındaki süreleri iki ay uzatarak ek karlar elde etmeyi hedefliyorlar

MEDVEDEV; TÜRKİYE’YE GİTMEYİN


Ancak Turizm gelirlerinden faydalanmayı düşünen tek ülke Türkiye değil Avrupa ve Rusya giderek Türkiye’ye akan Turizm sermayesini yeniden kontrol etmek istiyor. Özellikle Avrupa basını Türkiye’deki jeolojik yapısını gündemleştiriyor. Türkiye’nin yıkıcı deprem bölgesi olduğu ve Akdeniz’de büyük tsunamilerin meydana gelebileceğini hatırlatıyor. Bu iddialar turistlere Japonya’daki doğal felaketleri hatırlatıyor.

Yine Rusya bir yandan acil bir biçimde iç turizmi güçlendirme kararı alırken bir yandan Türkiye’nin kalitesiz turizm hizmetlerini deşifre etmeye başladı. Başkan Medvedev, Kostroma kentinde Rusya vatandaşlarına Türkiye’ye gitmemeleri konusunda çağrı yaptı. Güney bölgesindeki yöneticiler seslerini yükselterek Türkiye turizm şirketlerinin Rusları kandırıldığını belirtiyor.

Ayrıca Türkiye’nin kaliteli üretim yerine ticarette şark kurnazlığını bırakmıyor. Örneğin “Her şey dâhil” programların hilelerle dolu olması dünya basınında yer almaya devam ediyor. Özellikle Rusya basını bu konuda haberlere yer ayırmaya başladı.

Alanya’daki muhabirinin izlenimlerini manşetine taşıyan Komsolmolskya Pravda Türkiye’nin insanlara sunduğu “her şey dâhil” seyahat paketlerinin bir kandırmadan ibaret olduğunu yazdı. Gazete bu ülkeye gidenlerin vaat edilenden çok daha fazla para harcamak zorunda kaldığını ayrıca temizlik ve diğer hizmetlerin çok kötü olduğunu yazdı.

Gazetenin muhabiri Denis Titerenko ucuz paketlerin turistleri ya sosyal aktivitelerden uzak kötü otel ve konaklama yerlerine götürdüklerini yâda bir ek ücret aldıklarını belirtti. Titerenko Türklerin çok Kurnaz bir halk olduğunu satıcıların ya etiket kullanmadığını yâda kullandıkları etiketlere aldırmadan pazarlık yaptıklarını ayrıca Turistlere pazarladıkları değerli hediyelik ve takı eşyalarının çoğunca sahte çıktığı yazıyor. Muhabir Türkiye’nin Akdeniz sahillerine giden Turistlerin büyük kısmının daha sonra pişmanlık duyduğunu iddia etti.

Konu hakkında görüşlerine başvurulan Tur operatörü Viyoletta savoystova ise Tatile gitmek isteyen insanların Turizm şirketleriyle yaptıkları sözleşmeleri daha dikkatli okumaları, sözleşmelerini yanlarına almaları ve diğer hukuksal yolları önerdi.

Hiç yorum yok: