10 Mayıs 2011 Salı

Suriye isyanında İran devrede


Suriye'de Dera kasabasında başlayan ve ülkenin tüm şehirlerine yayılan isyan dalgasının bastırılmasında İran rejiminin Şam idaresine destek sunduğu iddia edildi. İddiaların temelini ise Suriye'de isyanların başladığı Mart ortasından bu yana İran büyükelçiliğini personel sayısının arttırılması oluşturuyor.

İsyanlar sürecinde Suriye rejimine İran'ın destek verdiği yeni bir iddia değil. Geçen ay bir Beyaz Saray sözcüsü de benzeri bir iddiayı gündeme atmış fakat detay vermekten kaçınmıştı.

Suriye'de görev yapan Batılı bir diplomatın The Guardian gazetesine yaptığı açıklamalara göre Şam idaresi son süreçte İran Cumhuriyet Muhafızlarının önde gelen isimlerinden danışmanlık hizmeti alıyor. Son dönemlerde yüzlerce yeni İranlı büyükelçilik personelinin Şam'a geldiğini kaydeden yetkili, bunların büyük kısmının Suriyeli güvenlik güçlerini eğitmek için kullanıldığını ifade ediyor.

Batılı diplomatın değerlendirmelerine göre Suriye rejiminin sallanmasının ardından Hizbullah ve Lübnan üzerindeki etkisinin kırılmasından endişe eden İran, Arap dünyası içindeki en önemli müttefikini korumanın arayışları içerisinde.

Suriyeli muhalif internet sayfalarına göre İran'ın Şam'a desteği sadece askeri ve güvenlik boyutta değil. Ülkede internetin nasıl filtreleneceği ve muhaliflerin internet üzerinden nasıl takip edileceği konularında da İranlı teknisyenler Suriye'de çalışma yürütüyor.

Suriye bugüne kadar İran ya da başka bir dış ülkeden yardım aldığı iddialarını tamamen reddediyordu.

İran'da fiziki olarak herhangi bir yardımda bulunmadığını açıkladı. Ancak Tahran rejiminin siyasal anlamda Suriye'ye desteği açık.

İran Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta yayınladığı açıklamada Suriye'nin bölgede ABD ve İsrail politikalarına karşı direnişin önemli bir halkası olduğunu ifade etmiş ve muhalifleri Beşar Esad ile uzlaşma aramaya çağırmıştı.

Aynı İran, Mısır ve Tunus'ta ABD destekli diktatöryal rejimlerinin yıkılmasına da alkış tutmuştu.

Suriye'deki olayları sadece İran boyutunda değerlendirmek tabii ki yetersiz olur. ABD Dişişleri Bakanı Hillary Clinton'un Suriye ile Libya'da yaşanan olayların çok farklı olduğunu söylemesi Suriye rejimini göstericilere karşı şiddet kullanımı konusunda cesaretlendirdi.

ABD'nin bölgedeki kritik öneme sahip müttefikleri olan Suudi Arabistan ve Ürdün'ün de Suriye rejimini desteklemesinin bu açıklamada önemli bir pay sahibi olduğu ifade ediliyor.

Suriye son dört günden bu yana muhaliflerin etkili olduğu tüm şehirlerin üstüne orduyu sürmüş durumda. Göstericilere uygulananan şiddette sınır tanımayacağını rejim son olarak Pazar günü tamamen kadınların katılığı bir protesto eylemine katılanlara ateş açıp 4 kadını öldürerek göstermişti.

Uluslararası toplumdan destek alan ve İran'ın da maddi desteğiyle Suriye rejimi artık ayakta kalmak için tüm gücüyle ülkedeki muhalefetin peşine düşmüş durumda. Ülkede yaşanan manzaralar İki sene önce seçimlerin ardından İran'da başlayan muhalif gösterilerin bastırılması sürecini anımsatıyor.

Suriye'de muhalefetin buna karşı soluğunun yetip yetmeyeceği büyük oranda bu Cuma günü gerçekleştirilecek olan gösterilerde cevabını bulacak. Kısa bir süre içerisinde çok geniş bir kitle tabanına yayılan hareketin bir iki haftalık bir operasyonla bastırılması pek mümkün gözükmüyor. Son harekat Esad rejiminin artık son hamlesi. Eğer muhalefetin gücü bu hamleyi aşmaya yeterse Suriye'de çok ani ve hesapta olmayan değişimler yaşanabilir.

Hiç yorum yok: