16 Mayıs 2011 Pazartesi

Planking'i Türkler buldu, işte ispatı!


Yeni bir çılgınlık yayılıyormuş: "Planking". Herhangi bir yere yüzükoyun uzanıp "ölü gibi", hiç kıpırdamadan dururken fotoğraf çektiriyorsunuz. Balkon demirlerinde, buzdolaplarının içinde, toplu halde yürüyen merdivenlerde planking yapanların görüntüleri dolu her yerde. "Bu haberler size neyi hatırlattı?" desem, bir çoğunuz çocukken oynadığı nefessiz kalma oyunlarını söyler. Bana başka bir şey hatırlattı, biraz da "plank" kelimesinin "tahta/sopa" anlamından.

12 Eylül dönemindeki işkenceleri ile TIME dergisine göre dünyanın (Bastille zindanları, Guantanamo, Ebu-Garib, hepsi dahil) en kötü 10 cezaevi arasına girmiş Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan işkencelerden biri bu idi. İşkenceci emrederdi: "Öl"

Tutuklu sopa (plank) gibi -dimdik duruşunu da bozmadan- yere uzunlamasına çakılmak zorundaydı. Bir an için dizini kıran, tereddüt eden, yere düşerken ellerini yanından ayıran "emre itaatsizlik"ten öldüresiye dövülürdü (Resmi kayıtlara göre, 34 kişinin "ranzadan düşerek" öldüğü bir cezaevidir Diyarbakır Cezaevi). Bu eski zaman "planking"i burada bitmezdi, "diril" denirdi. Tutuklu kalkıp esas duruşa geçmek zorundaydı. Çok geçmez, emir gelirdi "Öl". Bu oyun tutuklu artık yeniden dirilemeyinceye kadar sürerdi.

Bakın buraya yazıyorum: Saati, pusulayı, uçağı, benzeri bir sürü icadı ve fikri aziz milletimizden çalan batılılar, fazla sürmez "RANZAALTI"nı de bizden çalar, kendilerine mal ederler. PLANKING'e sahip çıkamadık bari RANZAALTI'na sahip çıkalım. Bilmeyenler için RANZAALTI'nın ne olduğunu anlatarak satırlarıma son vereyim:

Çok sayıda komando koğuşa girer. Koğuşlarda bir yatakta en az 2 (yani bir ranzada en az 4) kişi yatmaktadır. Gardiyan bağırır: "RANZAALTI OL! GERİ SAYIM 3 SANİYE. 3-2-1". Süre bitene kadar herkes ranza altlarına tüm vücudunu gizlemek zorundadır. Süre bittiği an herkes kıpırtısız durur. Süre bir tarafa, zaten fiziki olarak o kadar adamın o kadar ranzanın altına sığması mümkün değildir. Vücutların ranza dışında kalan parçalarına komandoların insafına kalan bir süre boyunca Allah ne verdiyse joplarla - sopalarla vurulur. Bu oyun da "ÖL-DİRİL" oyunu gibi dönüşümlüdür. Emir gelir: "RANZAÜSTÜ OL! 3-2-1". Bu sefer de bir ranzanın üstüne tam olarak kendini atamayan kişilerin dışarıda kalan yerlerine vurmak serbesttir. 

Konunun uzmanı birçok kişi tarafından PKK'nın 3-5 çapulcudan kocaman bir örgüt haline gelmesinde en büyük etkenlerden biri olarak gösterilir o dönemki Diyarbakır Cezaevi işkencecileri ve bunlara duyulan tepki.

Hiç yorum yok: