3 Şubat 2011 Perşembe

Polis Gizli Tanıklığa Zorluyor!

Van'ın Erciş ilçesinde daha önce BDP İlçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük ile Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli tanık olması' yönünde baskı uygulandığını ileri sürerek avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Özkaya daha önce de baskılardan dolayı iki kişi hakkında gizli tanıklık yaptığını söyledi.

DİHA’nın haberine göre, Erciş’te daha önce BDP ilçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük’le Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli tanık olması' yönünde baskılar uygulandığını ileri sürdü ve daha önce baskılardan dolayı iki kişi hakkında gizli tanıklık yaptığını dile getirdi. Polislerin 3 Ocak'ta evlerine yaptıkları baskın sonucu kendisini gözaltına alarak, emniyete götürdüğünü aktaran Özkaya, emniyette iki arkadaşı hakkında hazırlanan ifade tutanağına imza attığını söyledi. İmza attığı tutanakta gözaltındaki  iki kişinin, 'banka şubesine ses bombası attığı' yönünde ibarelerin yer aldığını aktaran Özkaya, gizli tanıklık yönündeki baskıların giderek arttığını ve bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade etti.


‘İŞKENCE YAPMAKLA TEHDİT ETTİLER’

3 Ocak'ta evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak Erciş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Özkaya, yaşadıklarını şöyle anlattı: "3 Ocak'ta polisler bizim eve baskın yaparak, beni alıp götürdü. Arabanın içinde bana 'senin bir şey yapmadığını biliyoruz, ama sen iki kişi hakkında gizli tanıklık yapacaksın' dediler. Ben de bunu kabul etmedim. Daha sonra beni emniyete götürerek, en alt katta bir odaya soktular. Sonra bütün elbiselerimi çıkarıp beni soydular. Sobanın içine bir şiş bırakarak, bana şişle işkence yapacaklarını söylediler. Çok korktuğum için söylediklerini kabul ettim. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. Kağıtta orada yapılan eylemlerin 'BDP'de gençlik çalışmaları yürüten Adem Yıldız ve Kutbettin Saltan'ın (şu an tutuklu) yaptığı, parti binasında patlayıcı madde bulundurduğu ve Halk Bankası önüne ses bombası bıraktığı' yazılıydı. Ben de buna imza attım" dedi.

'AJANLIK DA ÖNERDİLER’

Olaydan sonra sürekli takip edildiğini belirten Özkaya, son olarak geçtiğimiz hafta tekrar polisler tarafından Van merkezden alındığını ifade ederek, "Daha sonra ben avukatın yanına giderek, emniyette el konulan telefonumu almak için dilekçe yazdım. Çıktığımda polisler yine beni alıp Van Adliyesi'ne götürdü. Orada beni en üst katta bir odaya götürdüler. Avukatlar geldiğinde kafamı yere eğip görmemelerini sağlıyorlardı. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. 'Gevaş olayları' yazılı bir kağıttı. Altında da isimler yazılıydı. Sonra bana 'Sen bizle çalışmaya devam et, gazete dağıtımını da sürdür. Toplantılara git, ne konuşuluyorsa not alıp, gazete içinden bize getir, biz sana para veririz. Gerekirse ismini bile değiştiririz. Aileni alıp Ankara'ya götürürüz. Yeter ki sen bize düzenli bilgi getir' dediler. Ben de korktuğum için bir şey demedim. Ancak sürekli takip ediliyorum. Can güvenliğim yoktur. Bunun için gelip, avukatımla birlikte suç duyurusunda bulundum" diye yaşadığı baskıları anlattı.

Müvekkillinin yaşananları kendisine anlatması üzerine konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden avukat Baran Bilici, müvekkillinin daha önce gözaltına alınması, BDP'de çaycılık yapması ve gazete dağıtmasından dolayı direk polisin hedefinde bulunduğunu belirtti. Bilici, "Bunun için son zamanlarda gizli tanık olması için ciddi baskılar yapılmaktadır. Onlara çalışması için ikna çalışmaları yapılmaktadır. Bizler bununla ilgili gerekli bütün yasal yollara başvuracağız. Ama benim çağrım; bu tür olaylarda gözaltında avukat olmadan hiçbir tutanağa imza atmamalarıdır. Bu yapılanlar ciddi bir hukuksuzluktur" diye konuştu. Gizli tanıklık uygulamasının halkın başına bela olan bir uygulama olduğuna işaret eden Bilici, yetkililerin de konuyla ilgili gerekli girişimleri başlatmasını istedi.

Hiç yorum yok: