20 Ekim 2010 Çarşamba

Yeni Başlayanlar için KCK

      
     Hafta başında Diyarbakır’da başlayan ve kamuoyunda KCK davası olarak adlandırılan dava bir çok rezaleti de gözler önüne serdi. Hukuk dışı birçok isnatla oluşturulan ekleriyle birlikte 130 bin sayfayı bulan iddianamesi ile ‘Çadır tiyatrosuna’ benzetilen davaya konu KCK’nın Türk basınında kimseler tarafından ne anlama geldiğinin bilinmemesi de olayın bir başka boyutu olarak orta yerde duruyor.

Kurucu kadroları tarafından illegal bir örgütlenme olduğu ilan edilmesine karşın, Türk basınının, ‘PKK’nin legal halk yapılanması’, ‘Gölge devlet’, ‘Gizli PKK’ olarak adlandırarak polis bülteni kıvamındaki haberlerde ısrarı, ilgilisi ama bilgisizi için bir, ‘Yeni başlayanlar için KCK’ yazısını zorunlu kıldı.

Zira, Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne ait olmak bir yana ona yakın tüm kurum, kuruluş ve kişileri, ‘yasadışı’ ilan eden Türk basınının KCK’nın legal bir yapılanma olduğu yolundaki ısrarının bu ad altında açılan davada yargılanan Kürt siyasetçileri yargılanmadan mahkum etmeyi amaçladıkları açık. Ancak, oluşumun kendisi hakkında ileri sürülen savların cahillikten kaynaklandığı da aşikar.

Mesele Kürt sorunu, kaynak da PKK olunca okuma özürlü olan Türk egemen basını için konunun birinci derece muhatabından aktarmakta yarar var.

DEMOKRATİK TOPLUM PROJESİ 

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, KCK’yı şöyle tarif ediyor: “KCK Kürt halkının demokratik siyasi kurumlaşmasıdır. Demokratik siyasi sistemin örgütlenme modelidir. Tabandan başlayarak toplumun demokratik temelde örgütlenmesini amaçlamaktadır. Örgütlenmelerin konfederal temelde bir araya gelerek demokratik bir sistem kurmalarını hedeflemektedir. Gerçek demokratikleşmenin sağlandığı bir toplum projesidir.”

Bayık’a göre ‘KCK aslında demokratik bir ülkede tamamen yasal ve meşru karakterdeki bir örgütlenmedir. Örgütlenme özgürlüğü olan bir ülkede bu tür örgütlenmelerin takibata uğraması ve kriminalize edilmesi söz konusu olamaz.’

KCK ÇÖZÜM OLURSA LEGALLEŞİR

Görüldüğü üzere amaçlanan budur. Ancak sözkonusu ülke bırakın normalini demokrasisi gasp edilen Türkiye olduğundan Bayık konuya şöyle açıklık getiriyor: “Ama Türkiye'de ve bölge ülkelerinde örgütlenme özgürlüğü olmadığı, anayasa ve yasalar Kürtlerin temel demokratik hakları için mücadele etmesine izin veren bir karakter taşımadığı için Kürtlerin hakları için örgütlenen kurumlar yasadışı görülmektedir. Bu nedenle KCK modeli hala legal çalışma imkanı bulamamıştır. Kürt sorunu gerçek anlamda demokratik çözüme kavuşmadığı müddetçe legalleşmesi söz konusu değildir.”

Görüldüğü gibi KCK’nın örgütlendiği coğrafyanın demokrasi fukaralığından kaynaklı olarak illegal örgütlenmek zorunda kaldığı en üst ağızlardan ifade ediliyor.

Peki KCK’nın işleyişi nasıl? Bu konuya da bir açıklık getirelim.

DEVLET DIŞI ÖRGÜTLEME

“Şu anda tüm Kürdistan'ın parçalarından gelen delegelerle her yıl genel kurul yapılmakta ve KCK Yürütme Konseyi seçilmektedir. KCK tam bir demokratik sistemi hedeflemektedir. Doğrudan demokrasiyi gerçekleştirmek temel amacıdır. Devlet dışı bir örgütlenmedir” diyor Bayık.

KCK’NİN AMAÇLARI 

Şimdi geldik Türk egemen basının korkarız okusa da anlamakta zorlanacağı bölüme. Bayık, KCK’nın amaçlarını şöyle anlatıyor:

“Öyle söylenildiği gibi devleti amaçlamıyor. Aksine devletleşmeyi özgürlüğe ve demokrasiye aykırı görüyor. Toplumun tabandan başlayarak örgütlenmesi ve kendi sorunlarını kendi imkânlarıyla çözme sistemidir. Sorunların çözümünü, devletçi sistemde ve devlette arama yerine, demokratik örgütlenmenin ortaya çıkardığı toplumsal güçte gören bir örgüttür.

DEVLETE KARŞI DEMOKRATİK DURUŞ 

KCK örgütlenmesi, demokrasi için toplumun demokratik temelde örgütlenmesini hedefler. Toplumun demokratik örgütlenmesine dayanarak hem kendi demokratik kurumlaşmasını derinleştirir hem de toplumun devlete karşı demokratik bir duruş içinde olmasını sağlar. Bu anlayışla örgütlenmiş demokratik örgütlenmeler, devletin antidemokratik yapısına karşı mücadele eder ve devletin demokratik kurumlara ve temel haklara saygılı olmasını sağlayacak biçimde demokratikleşmesini hedefler.

DEMOKRATİK SİYASİ GÜÇ OLMAYI HEDEFLER

Demokratik siyaseti, yani toplumu tabandan örgütleyerek toplumun demokratik siyasi güç olmasını hedefler. Ekonomik, kültürel, sosyal sorunlarını kendi örgütlenmeleriyle ortaya çıkardığı güçle çözmesini sağlar. KCK, devletten bekleyen toplum zihniyetini aşarak, devlet dışı örgütlenmeyle sorunlarını çözeceklerini ortaya koyan bir sistem tanımlanması ve modelidir.”

DÖRT ÖRGÜTLEME 

KCK sistemi her şehir, ilçe, kasaba ve köyde meclislerin ve komünlerin örgütlendirilmesi ile gerçekleştirilir. Komünler ve meclislerin geliştirilmesi ile toplumun örgütlülüğü sağlanabilir, halk irade haline getirilebilir, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir, kendine yeter hale gelebilir, kendini yönetebilir. KCK temel 4 örgütlemeden oluştur. Siyaset akademileri, kent meclisleri, kongreler ve kooperatifler.

Geldik Türk egemen basının ve yargısının elbirliği ile ispata soyunduğu ama bir çadır tiyatrosunu andıran iddiasına. “Tutuklu bulunan belediye başkanları ve diğer Kürt siyasetçilerin KCK ile bir ilişkileri var mı?

BELEDİYE BAŞKANLARI KCK ÜYESİ Mİ?

Bayık’ın yanıtı çok açık: “Türkiye gibi bir ülke demokratik olmadığı için KCK'nin açık örgütlenmesi söz konusu değildir. Bu nedenle legal siyasi alanda çalışanların, Türkiye yasaları çerçevesinde kurumlaşmış demokratik sivil toplum örgütlerinin böyle bir sistem içine alınmasının koşulları yoktur. Hele hele Belediye Başkanları ve demokratik siyasi kurumlarda çalışanların KCK sistemi içine alınması mümkün değildir. Demokratik siyasal alanda ve yasal derneklerde çalışanların Türkiye tarafından illegal ve yasadışı görülen KCK'nin içine alınması mantık dışıdır. Türk devletinin bu konuda herhangi bir bulgu ve belge ileri sürmesi düşünülemez.

Tutuklananların tümü Türkiye yasaları çerçevesinde siyaset yapanlar ve dernek kuranlardır. Bu çerçevede örgütlenenler ve düşüncelerini açıklayanlardır. Bunların KCK ile ilişkilendirilmesi tamamen kılıftır. Minareyi çalıp sonra da kılıf uydurmadır…”

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: