10 Nisan 2010 Cumartesi

Kara para meçhul değil

Türkiye 2. Varlık Barışı'yla, tek kalemde ülkeye 10 milyar lira getiren “meçhul” kişiyi konuşuyor. “Meçhul” kişi şimdi Türkiye'nin en zengini, dünyanın ise 70. milyarderi. 'Kara Para Barışı'nda Türkiye-İtalya benzerliği dikkat çekici.
İSTANBUL- Türkiye ile İtalya arasında tek benzerlik “Gladio” değil. “Goodfather” filmini bilmeyeniz yoktur. Yeraltı dünyasını kontrol eden Sicilyalı Corleone aileyi konu başyapıt mafya-kara para işlerini gözler önüne seriyor. İktisatçı Prof Dr. Korkut Boratav, bu benzerliğe dikkat çekiyor.

TEK KALEMDE 10 MİLYAR LİRA

Maliye Bakanlığı'nın adını sır gibi sakladığı bir kişi, 2. Varlık Barışı'nda tek kalemde yurtdışından Türkiye'ye 10 milyar getirdi. Para, ülkeye Mart ayında banka yoluyla girdi. Meçhul kişi, getirdiği parayla Türkiye'nin en zengini, dünyanın ise 70. milyarderi oldu.

Meçhul milyarder, 6.5 milyar dolarlık servetiyle Forbes'in Dünyanın En Zenginleri Listesi'nde 70. sırada bulunan İtalya Başbakanı Silvio Berlusconu'yi geride bıraktı. Türkiye'de solladığı isimler ise şöyle: Hüsnü Özyeğin, M. Emin Karamehmet, Şarık Tara, Ferit Şahenk, Murat Ülker.

İstanbul'da kayıtlı bir mükellef olduğu öğrenilen meçhul milyarder için Maliye Bakanlığı bile ismin sızdırılmaması için talimat verdi. Devletin gelen 10 milyar liradan sadece yüzde 2 vergi alacağı ifade ediliyor.

KARA PARAYA SORUŞTURMASI YOK

Türkiye bu kadar yüksek miktarda paranın nasıl geldiğini tartışırken, Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) Başkanı Mürsel Ali Kaplan, meçhul milyarder hakkında bir kara para soruşturması yapılmayacağını söyledi. Kaplan “Bu noktada tedirgin olacak bir boyut görmüyorum” dedi.

Kaplan, şöyle devam etti: “Getirilen paranın rakamsal boyutu tabii ki önemli ama biz olayın esasına bakıyoruz. Bu noktada getirilen parayı hemen alıp bir kenara atıp, tedbir koydurup ya da sıkı bir markaja alıp, ona göre değerlendirme yapmıyoruz.”

Maliye Bakanlığı’ndan başka bir üst düzey yetkili ise, bir kişinin hiçbir gelir kaynağı yokken bir anda 35 milyar liralık bir işlemde bulunmasının şüphe uyandıracağını, ancak gerçekten belli bir şirketi ve mükellefiyeti olan bir işadamının böyle bir para getirmesinin sıkıntı arz etmeyeceğini söyledi.

TÜRKİYE İTALYA BENZERLİĞİ TESADÜF DEĞİL

'Varlık Barışı' uygulamasını ilk olarak 22 Kasım 2008-2 Mart 2009 tarihlerinde hayata geçirildi. İlk uygulama kapsamında beyan edilen 14.8 milyar liranın sadece 6.1 milyar lirasının ülkeye girdi. İkinci kez uzatılan 'Varlık Barışı' kapsamında ise 10 milyarı biri tek kalemde olmak 32.4 milyar dolarlık geldi.

'Varlık Barışı'nı uygulayan ikinci ülke ise İtalya'da 80 milyar dolarlık Varlık Barışı beyanında bulunuldu. İtalya ve Türkiye benzerliği dikkat çekici. İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, ETHA'ya yaptığı açıklamada tam da buna dikkat çekiyor. Boratav'a göre bu tesadüf değil.

Boratav, Varlık Barışı'nda Türkiye ve İtalya'nın bir birine benzemesinin tesadüf olmadığını kaydetti, şöyle konuştu: “Tesadüf değildir. Türkiye gibi bir uygulamaya giden çok yüksek miktarda ülkesine para çeken ikinci bir ülke dava var. İtalya; yani mafyanın en güçlü olduğu ülke.”

'PARA KAÇIRMAK YASAL OLDU'

Boratav, krizin başladığı 2008 yılı sonlarında Türkiye'ye 7,4 milyarlık kayıt dışı sermaye girişini gündeme taşıdığını hatırlatıyor, ancak Varlık Barışı ile giren paranın karıştırılmamasını istiyor. Boratav, şöyle konuşuyor:

“Bu tür para girişi kayıt dışı olamaz. Varlık Barışı'nda yararlanması için kayıtlı getirecek. Dolayısıyla kayıt dışı para girişlerini açıklayan bir şey değil. Kayıt dışı para girişi daha karanlık. Buradaki mesele Türkiye'nin dış dünyaya kaçırılmış büyük servetinin ufak bir yansımasıdır. Rakamlar fiiliyata dönüşürse... Ancak tabi ki bu bir aklamadır.”

İktisatçı Korkut Boratav, şöyle devam ediyor: “Para kaçırmak artık yasal oldu. Hükümetin 1989'dan takip edilen 20 yılık politikalar nedeniyle... İlk olarak bir insanın servetten vergi alınmaz. İkincisi servet hesabı vergiye taban olamaz. Eskiden servet beyannamesi vardı. Vergiye esas olacak, matraha benzer hesaplama kaldırıldı. Dolayısıyla bunları Türkiye'ye para getirmesi şu veya bu nedenle hükümetin kontrol ve baskı olasılığında sıyrılmaya dayanıyor. İnsanlar bu parayı getiriyorsa şu veya bu şekilde devletin maliyenin hükümetin baskısından, kontrolünden ileride matrah farkı çıkarmasında da ürküttükleri için getiriyor.”

KARA PARA BARIŞI

Korkut Boratav, Hükümetin bunu elinde bir şantaj olarak kullandığını ifade ediyor, “Hükümet, eskiden olduğu gibi sermayenin belli çevrelerine sadece ödül vermiyor. İstemediği çevreleri de sıkıştırıyor. Yüksek miktarda servet sahibi olduğunu belirlediği bir insanın vergi hesabının kontrol altına alarak, serveti vergilendirmiyor ama, fiilen gırtlağına basabiliyor. İşte Doğan grubuna olduğu gibi. Yani hükümetin elinde bir şantaj aracı var. Sermaye grupları, kara para sahipleri de bu vesileyle kendilerini aklıyorlar. Varlık Barışı'nın asıl nedeni budur” diyor.

Boratav, bu durumun servet sahiplerini teşhir ettiğini söylüyor, “Türkiye'de sermaye sınıfının ne kadar karanlık işler içinde olduğunu, sicilini teşhir ediyor. Ne arıyor o para yurt dışında? Yatırımcı mısın? Neden sakladın? Niye şimdi getiriyorsun? Bunları hepsi sermaye sınıfının sicilinin bozuk olduğunu gösteren yansımalardır” diye ifade ediyor.

Hiç yorum yok: