30 Nisan 2010 Cuma

1 Mayıs’ın katili devlettir!

İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Milliyet’ten Serhat Oğuz’a diyor ki:

-Valilik her şeyi önceden biliyordu!
Sonra devam ediyor:
-Polisi tembihlemişler hiçbir şey yapmayın diye… O kadar belliydi ki, patlamış tek silah getirmediler mahkemeye!
Ahmet İsvan 1977 yılında Taksim’de kutlanan 1 Mayıs’ta İstanbul Belediye Başkanı sıfatıyla yer alıyordu. Alanda yaşananları gördü. Devlet çarkının nasıl işlediğini tespit etti. Aradan bu kadar yıl geçmiş olmasına karşın, tespitlerinden asla geri adım atmadı:
-1 Mayıs’ta halkın üzerine panzerleri sürenler, tek silah bulup ortaya çıkartmayanlar, meydandaki kalabalığa ateş edenler, amirlerinin yanında resmi üniformalarıyla belediye başkanına saldıranlar aynı tezgâhın kirli mekanizmalarıdır!
Hepsini toplayınca tek yapı ortaya çıkıyor:
-Devlet!
Bunun başka izahı yoktur artık…
1 Mayıs katliamı devletin bir operasyonudur.
Çünkü o yıllarda devlet, hükümetiyle, güvenlik güçleriyle, istihbarat güçleriyle bir bütün olarak Türkiye’deki sol hareketlerin tümünü Sovyetler Birliği’nin uzantıları olarak görüyorlardı. Hatta bu görüşün kapsama alanına “Maocu” akımlarda giriyordu ki, bunların tümü “kahrolsun Sovyetler Birliği” diye bas-bas bağırıyorlardı.
Ama devlet başka görüşteydi:
-Solcuysan, hainsin!
O yıllarda CHP lideri Bülent Ecevit bile “tehlikeli” derecede “solcu” olarak kabul ediliyordu.
Bu yüzden 1 Mayıs’tan bir ay sonra onun da işini bitireceklerdi. Hem de Taksim’de tıpkı DİSK’e yaptıkları gibi miting sırasında Sheraton Oteli’nin çatısından dürbünlü tüfekle ateş ederek kürsü üzerinde vurarak…
Bu kadarını göze alamayan dönemin başbakanı Süleyman Demirel operasyonu deşifre etti. Ecevit’i aradı:
-Mitingi iptal et, seni vuracaklar. Sheraton’un üzerine keskin nişancı yerleştirdiler!
Bu kadar açıktı her şey… Biliniyordu. Kartlar açık oynanıyordu.
O yıllarda çılgın bir savaş ortamı vardı.
Dünyada “soğuk savaş” diye bilinen güç çatışması Türkiye’de yakıcı bir sıcaklıkta icra ediliyordu. Çünkü Türkiye, SSCB’nin sınır komşusuydu. Amerika bu oyunun baş aktörü olarak işbirlikçileriyle birlikte büyük bir solcu katliamına giriştiler.
1 Mayıs işte bu ortamda yapılmıştı.
Alana toplananların tümünü “düşman” olarak görüyorlardı, güvenlik birimleri…
Bu yüzden ilk tabanca sesiyle birlikte önceden mevzilenmiş olan tekitçileri kalabalığın üzerine ateş yağmuru başlattılar.
Yetinmediler.
Alanın köşelerine yerleştirilmiş polis panzerlerini kitlenin üzerine sürdüler. Ses bombaları attılar. Tazyikli su sıktılar. Yere düşmüş insanların üzerinden geçtiler.
Sonra da Ahmet İsvan’ın dediği gibi “patlamış tek silah” bulup mahkemeye getirmediler.  Kendi oluşturdukları delilleri kendileri yok ettiler.
Ama insanlar unutmadılar.
O gün 1 Mayıs alanında olanlar yakından gördüler ve biliyorlar:
-1 Mayıs’ın katili devlettir!
internet haber

Hiç yorum yok: