1 Ocak 2010 Cuma

AKPM Kürt raporunu kabul etti

STRASBOURG (04.10.2006)- Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 'Kürtlerin Kültürel Durumu” konulu rapor ve kararı Strasbourg’da oy çoğunluğuyla kabul edildi. Raporda, Türkiye'de Kürtlerle yaşanın bir iç savaş olduğu ifade edildi. Raporda, bir sonraki nüfus sayımında Türkiye’de yaşayan Kürtlerin sayısının tespit edilmesine ilişkin talep reddedilirken, Türkçe dışında Kürtçe eğitimin verilmesi önergesi eklenerek kabul edildi. PKK’yi kınayan önerge “rapor politik içerikli olmadığı gerekçesiyle” geri çevrildi. Türkiye'nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Kürtlerin dünyadaki devletsiz en büyük ulus olarak tanımlandığı raporunu görüştü. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin İskoçyalı eski başkanı Lord Rusell-Johnston raporun oylanmasından önce kısa bir konuşma yaptı. Kürtlerin yaşadığı ülkelerde politik durumun raporda belirtilen hakların sağlanmasını engellediği ifade eden Johnston, raporun “gerçekçi olmadığı” yönündeki eleştirilere “bu rapor olması gerekeni yansıtan” bir belgedir” diye yanıt verdi. Raporun Türkiye’ye 2004’ten bu yana yaptığı ziyaretlerden kaynağını aldığını ifade eden Johnston, Türkiye’nin ağırlıklı olarak raporda yer almasını Avrupa Konseyi üyesi olmasına bağladı. TÜRKİYE GEREKLERİ YERİNE GETİRMELİ Johnston, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye azınlık hakları konusunda yeni bir şart getirmediğini, geçmişte bazı Avrupa ülkelerine getirilen eleştirilerin Ankara için raporda dile getirildiğini söyledi. Konuşmasında Johnston, ''Ben raporumda sadece kültürel boyutu ele almaya önem verdim, ben kör değilim ama bu zor durumu yapmaya çalışacağım. Ben Kürdistan'ın kültürel yapısını ve beklentilere vurgu yapmaya çalışıyorum. Kürtler için Irak'ta neredeyse özgür bir ortam var Suriye'de ise hiç hakları yok. Bizim Türkiye'den istediğimiz başka azınlıklar için istediğimizden hiçte farklı değil ve bunu böyle değerlendirmeleri ve gerekleri yerine getirmelerini bekliyoruz'' dedi. KÜRTLER HAKLARINI KAZANACAKTIR Sosyalistler adına konuşan parlamentler Luis Maria de Puig ise Basklar ve Brotanlar için ne isteniyorsa Kürtler için de aynı taleplerin istemesi gerektiğini vurguladı. Puig, ''Biz Kürt bölgesinde terör eylemeleri yapıldı diye farklı davranamayız. Katalanlar, Basklar, Brötanlar için ne istiyorsak Kürtler içinde aynısını AKPM istemelidir. Kürtler eninde sonunda bu hakları kazanacalardır ve buna karşı çıkanlar kaybedeceklerdir. Kürtler günümüzde Kurdistan'da çok Türkiye'de de yaşasalar bu doğru değişmezdir'' diye konuştu. CHP'li Gülsün Bilgehan ise ''Raporu okuyunca sanki sadece Türkiye'de Kürtler var. Halbuki Avrupa'da da binlerce Kürt yaşıyor. Avrupa örnek olması gerekirken tersi oluyor. Biz Kürtler ve Türkler bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Sorun PKK'dir. Bunu ayırt etmek lazım. Bizim aramızda ayrım yok İçişleri Bakanımız dahi Kürt'' görüşlerini ileri sürdü. Türk heyeti delegasyon başkanı AKP'li Murat Mercan ise tüm grupların kültürel haklarına saygı duyduğunu ve partisi AKP'nin de bu görüşte olduğunu iddia etti. Oturumda konuşmacıların Türk parlamenterlerin verdiği değişiklik önergelerini Türkiye'de Kürtlerin haklarının inkar edildiğinin bir göstergesi olarak ele almaları dikkat çekti. KÜRTÇE EĞİTİM VERİLMESİ İSTENDİ Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin İskoçyalı eski başkanı Lord Rusell-Johnston raporu, Türkçe dışında Kürtçe dile de eğitimin verilmesi önergesi eklenerek kabul edildi. Namus cinayetleri konusunda TCK'da sertleşmeye gidilmesi önergesi kabul edilirken, bir sonraki nüfus sayımında Türkiye’de yaşayan Kürtlerin sayısının tespit edilmesine ilişkin talep reddedildi. Oylamaya katılan 64 parlamenterden 61’i rapor lehte, 1’i ise aleyhte oy kullandı, 2 parlamenter çekimser kaldı. KÜRTLERİN KÜLTÜREL DURUMU RAPORU AKPM’nin Kültür Bilim ve Eğitim Komisyonu onayı üzerine İskoçyalı eski başkanı ve tarihçi Lord Rusell-Johnston tarafından raporunda başta Türkiye olmak üzere İran ve Suriye yetkililerine ‘Kürt sorununun güvenlik mantığıyla değil, global şekilde çözülür’ çağrısı yapılıyor. Raporda Kürlerin dünyanın devletsiz en büyük ulusu olduğuna vurgu yapılıyor. Zengin ve özgün bir kültüre sahip olan Kürtlerin kültürel haklarına kavuşması gerektiğine işaret edilen raporda, Kürt ailelerin mevcut dil öğrenim olanakları hakkında bilgilendirilmesi ve Kürt kültür derneklerinin resmen tanınması ve desteklenmesi isteniyor. Türkiye’de PKK ile yanlış mücadele edildiğine de dikkat çekilen raporda, Türkiye olmak üzere devletlerin Kürt kültürünün korunması konusunda atması gereken adımlar sıralanıyor. Buna göre Türkiye’nin Avrupa Azınlık ve Bölgesel Diller şartını imzalayıp yürürlüğe koyması, Kürtçe öğrenim görebilme olanağı yaratılması, üniversitelerde Kürtçe dil ve edebiyat dersleri verilmesi, Kürt ailelerin mevcut dil öğrenim olanakları hakkında bilgilendirilmesi, Türkiye’de Kürt kültürünün tanıtımını sağlayacak merkezlerin kurulması,Kürt kültür derneklerinin resmen tanınması ve desteklenmesi. Raporun ayrıca Kürt dilinin başta Kırmanci olmak üzere, Sorani, Dimili, Hawrami, Gorani gibi başlıca dialektlere ayrıldıği, bunların Türkçe, Arapça ile uzaktan yakından hiç bir bağlarının olmadığı hatırlatması yapılıyor. Binlerce yıldır Kürtlerin yukarı Mezopotomya, Batı Toros ve Kuzey Zağros dağlık alanlarında bölgenin yerli bir halkı olarak yaşadıklarına vurgu yapılıyor. Raporda, Kürt halkının tarihi, etnik kimliği, dili, edebiyatı konusunda ayrıntılı bilgilerin de yer alıyor. Rapora göre, Türkiye’de 12 ila 15 milyon, İran’da yaklaşık 8 milyon, Irak’ta 5 milyon, Suriye’de 1 ila 2 milyon, Batı Avrupa’da 1 milyon 300 bin, Afganistan’da 200 bin, Azerbaycan’da 150 bin, Lübnan’da 80 bin, Ermenistan’da 45 bin, Gürcistan’da 60 bin, Türkmenistan’da 40 bin, ABD’de 20 bin, Kanada’da ise 6 bin Kürt yaşıyor

Hiç yorum yok: